Zorbalık, insanlık tarihinin başından beri vardı. Ancak gelişen teknolojiyle birlikte internet, zorba ve kötü niyetli insanların hareket edebilecekleri yeni bir platform haline geldi. Alay edilmek, küçük düşürülmek hatta tehdit unsuru içeren davranışlarla karşılaşmak, hem gerçek hem de çevrimiçi dünyada çocuklar için ciddi duygusal sonuçlara yol açabilir.
Öncelikle, çocuklar için teknoloji, yetişkinlerin kullandığından çok daha farklı şekillerde kullanılan bir araç olduğundan, ebeveynlerin çocuklarının internette ne gibi durumlarla karşılaşabileceğini önceden tahmin edebilmesi pek mümkün değildir. İnternetle tanışan çocuklar interneti oyun oynamak, video izlemek, ilerleyen yaşlarda iletişim kurmak ve mesajlaşmak için kullanmaya başlıyor.

Buraya kadar yetişkinlerle benzer amaçlar çerçevesinde internet kullanımı gerçekleştiren çocukların sürekli “online” olması ancak bilinçsiz ve savunmasız kullanıcılar olması, anne babaları endişelendiriyor. Pek çok çocuk ergenlik döneminde sosyal medya platformlarında üyelik oluşturarak diğer kullanıcılarla iletişim kurabiliyor, paylaşım yapabiliyor. E-posta göndermek ya da sesli görüşmeler yapmak bile artık çocuklara demode geliyor.
Yetişkinlerden çocukların dijital dünyaya dair sahip oldukları bilgilerin gerisinde kalırken bu durum, ebeveynler için göz korkutucu olabiliyor. Bu nedenle, çocukların siber dünyalarına dahil olmak ve dijital ortamdaki davranışlarını gözlemlemek, ebeveynlerin onları potansiyel tehlikelerden korumalarını sağlayabilir. Siber zorbalığa karşı artan farkındalık sayesinde, yetişkinler çocuklarını nasıl koruyacağını konusunda artık daha bilinçli. Siber zorbalık konusunda ne yapabileceğinize dair önerilerimizi bu yazımızda bulabilirsiniz.
Siber Zorbalık Nedir?

Siber zorbalık; başka bir kişiyi tehdit veya taciz etmek, utandırmak veya hedef almak için dijital platformların kullanılmasıdır. Siber zorbalık tanımı gereği, yetişkin olmayan genç insanlar veya çocuklar arasında gerçekleşir. Bir yetişkin söz konusu olduğunda bu duruma siber taciz ya da siber saldırı denir. Siber zorbalık, hukuki yaptırımları bulunan ve hapis cezası gerektirebilecek bir suçtur.
Siber zorbalığı fark etmek bazen kolay olabilir. Örneğin, çocuğunuza gönderilen kırıcı, acımasız ya da tehdit unsuru içeren bir mesaj, tweet veya Facebook yorumu ile karşılaştığınızda, bunun siber zorbalık olduğunu kolaylıkla anlarsınız. Ancak, çocuğunuzun kişisel bilgilerine erişmek, onu utandırmak adına fotoğraflarını veya videolarını yayınlamak gibi diğer eylemleri fark etmeniz güç olabilir.

Sahte hesaplar tarafından gerçekleştirilen zorbalık eylemlerini takip etmek zor olabilir. Kötü niyetli internet kullanıcılarının gerçekleştirdiği davranışlar dışında, siber zorbalık istem dışı da meydana gelebilir. Anlık mesajlarda veya paylaşımlarda anlaşılır ifadeler kullanılmaması gibi durumlarda, şaka yaptığını düşünen biri, karşısındaki kişiyi incitmiş veya hakaret etmiş olabilir.
Bununla birlikte, birçok çocuk zorbalığa uğradığını söylemekten çekindiği, ebeveynlerine dahi bildirmediği için, kaç çocuğun siber zorbalıkla karşılaştığını tespit etmek oldukça zor. Ancak, siber zorbalığın yaygınlığıyla ilgili yapılan araştırmalar, her 4 ergenden 1’inin siber zorbalığa maruz kaldığını ve 6 ergenden 1’inin de başkasına siber zorbalık yaptığını gösteriyor.
Siber Zorbalığın Etkileri Nelerdir?

Artık okul ya da parklar gibi çocukların ortak kullanım alanlarıyla sınırlanamayan modern zorbalık, okulda olduğu gibi ev ortamında veya internet erişiminin bulunduğu herhangi bir ortamda da meydana gelebilir, üstelik bu durum belirli bir zaman aralığında sınırlı olmamaktadır. Siber zorbalığa maruz kalan çocuklar durmaksızın üstlerine geliniyormuş gibi hissederek kaçış yolları olmadığını düşünebilirler.
Çocukların, bir telefona, tablete veya bilgisayar gibi cihazlara erişimleri olduğu sürece risk altında olduklarını belirtmek gerek. Şiddetli, uzun süren ve sık tekrarlanan siber zorbalık, mağdur olan çocukların duygusal dünyasında hasar oluşturarak, depresyon ve strese bağlı diğer bozukluklar yaşamasına neden olabilir. Kamuoyuna yansıyan bazı siber zorbalık vakalarının çocukların intiharıyla sonuçlandığını görüyoruz.

Uzmanlar zorbalığa uğrayan ve zorbalığı gerçekleştiren çocukların intihar düşüncelerine sahip olma, intihar girişiminde bulunma ve intihar etme risklerinin diğer çocuklardan daha yüksek olduğunu belirtiyor.
Siber Zorbalık Belirtileri Nelerdir?
Siber zorbalığa uğrayan çocukların çoğu ebeveynlerine ya da öğretmenlerine bu durumdan bahsetmek istemiyor. Bunun sebebi genelde, ebeveynlerinin tepkilerinden çekinmeleri veya internet kullanım haklarının kısıtlanmasından korkmalarıdır. Siber zorbalık belirtileri değişiklik gösterebilir, ancak bunlardan bazıları şunlardır:

- Cep telefonu ve tablet gibi cihazlara gelen bildirimlerden tedirgin olmak.
- İnternet kullanımı esnasında ya da sonrasında gergin ve mutsuz olmak
- Dijital aktiviteleri konusunda fazla gizli ve korumacı davranmak
- Arkadaşlardan ve aile bireylerinden uzaklaşmak
- Okul başarısının düşmesi ve ev ortamında öfkeli davranışlar sergilemek
- Ruh halinde değişiklikler, uyku ve iştah bozuklukları
- Bilgisayar veya cep telefonu kullanmayı bırakmak istemek
Ebeveynler siber zorbalığa maruz kalan çocuklara nasıl yardım edebilir?
Çocuğunuzun siber zorbalığa maruz kaldığını fark ederseniz, ona destek olacağınızı anlatın ve onu rahatlatmaya çalışın. Siz de benzer bir durumla karşılaştıysanız, çocuğunuzla başınıza gelen zorbalığı paylaşmanız daha az yalnız hissetmesini sağlayabilir.

Başına gelen olayın çocuğunuzun hatası olmadığını, yapılan zorbalığın mağdurdan çok zorbanın kendisiyle alakalı olduğunu anlamasını sağlayın. Sizinle konuşarak en doğru davranışı sergilediğini, bu sayede ona yardımcı olmanızı kolaylaştırdığı için çocuğunuza teşekkür edin. Ona yalnız olmadığını ve birçok insanın zorbalığa uğradığını hatırlatın. Bu durumla başa çıkmak için elinizden geleni yapacağınızı ve onu yalnız bırakmayacağınızı belirterek çocuğunuza güven verin.
Çocuğunuzun okulunda görevli bir öğretmene durumdan bahsedin. Pek çok okul, siber zorbalıkla karşılaşan çocuklarla ilgili ne gibi bir prosedür yürütüleceği konusunda bilgi sahibi. Ancak, okulla görüşmenizden önce çocuğunuza düşüncenizden bahsetmenizde fayda var, böylece çocuğunuzun size olan güvenini olumsuz yönde etkilemeden, birlikte rahat hareket edebilirsiniz.

Çocuğunuzu bu duruma karşılık vermemesi gerektiğini anlatın, çünkü bunu yaptığında, durumun daha da zorlaşarak tehlikeli bir hal alabileceğini ifade edin. Ancak, tehdit içeren mesajları ve fotoğrafları saklamayı ihmal etmeyin. Çünkü bunlar gerekli durumlarda delil niteliği taşımaktadır.
Siber zorbalığı önlemek için uygulayabileceğiniz bazı yöntemler:
- Teknoloji kullanımını kısıtlayın. Çocuğunuz için can sıkıcı bir durum olsa da, zorbalığa maruz kalan çocukların çoğu yeni mesaj gelme ihtimaline karşılık panik olmakta ve tedirgin davranışlar sergilemektedir. Çocuğunuzun internet erişiminde bulunduğu cihazları evinizdeki ortak kullanım alanlarından birinde bulundurun.

Bazı cihazlar, çocuğunuzun belli saatlerde mesajlaşma servislerini kısıtlamanıza olanak tanıyan uygulamalar bulundurmaktadır. Ve çoğu akıllı telefon, ebeveynlerin çocuklarının çevrimiçi davranışlarını takip edebilmelerini sağlayan ebeveyn kontrol seçenekleri içerir.
- Çocuğunuzun dijital dünyası hakkında bilgi sahibi olun. Çocuğunuzla sosyal medya hesaplarında takipleşin, ancak bunu yaparken onun profilinde yer alan paylaşımlara yorum yaparak ya da müdahale ederek suistimal etmeyin. Vaktini çevrimiçi olarak nasıl geçirdiğini öğrenin.
- Çocuğunuzun çevrimiçi platformlarda güvende olmasını sağlayın. Çocuğunuzun hesapları için güçlü parolalar oluşturmasını teşvik edin ve kişisel bilgilerin gizliliğinin önemi hakkında bilinçlendirin. Konum bilgisi, telefon numarası gibi bilgileri paylaşmamasını isteyin.
Peki ya zorbalığı yapan kişi sizin çocuğunuzsa?

Zorbalığı gerçekleştiren kişinin çocuğunuz olduğunu öğrenmek oldukça üzücü olabilir. Durumu yok saymak veya kendiliğinden düzelmesini beklemek yerine sorunu en başından halletmeye çalışmak gerekli. Çocuğunuzla başka insanlar üzerindeki olumsuz etkiler oluşturabilecek eylemleri hakkında taviz vermeden, kesin bir dille konuşun.

Bazı durumlarda çocuğunuzun internet erişimini sağladığı cihazları kullanımını kısıtlamak yardımcı olabilir. Çocuğunuzun güvenliği için bir telefona sahip olması gerektiğini düşünüyorsanız, basit işlemler gerçekleştireceği bir cihaz edinmesini sağlayın. Eğer çocuğunuz öfkesini kontrol etmekte zorlanıyorsa, içinde bulunduğu durumun kaynağını belirlemek gerekebilir. Bununla ilgili rehber öğretmeninden veya bir profesyonelden yardım almayı düşünebilirsiniz.